jump to navigation

İnançlar Mayıs 13, 2007

Posted by zuzu1 in Uncategorized.
Tags:
4 comments

Efsane Wimbledon tenis oyuncusu Arthur Ashe AIDS’den ölmekteydi. Dünyanın her köşesindeki hayranlarından mektuplar yağmaktaydı…. Bunlardan bir tanesi şöyle soruyordu: “Neden Tanrı böylesine kötü bir hastalık için seni seçti?” Arthur Ashe buna şu cevabı verdi: “Tüm dünyada… 50 milyon çocuk tenis oynamaya başlar, 5 milyon tenis oynamayı öğrenir, 500, 000 profesyonel tenisi öğrenir, 50, 000 yarışmalara girer, 5, 000 büyük turnuvalara erişir, 50’si Wimbledon’a kadar gelir, 4’ü yarı finale, 2’si finale kalır…. Elimde şampiyonluk kupasını tutarken Tanrı’ya “Neden ben?” diye hiç sormadım. Ve bugün sancı çekerken, Tanrı’ya “Niye ben?” mi demeliyim?… Mutluluk insanı tatlı yapar… Zorluklar güçlü yapar… Hüzün ise insan yapar… Yenilgi mütevazı yapar… Başarı insanı ışıldatır. Ama yalnız Tanrı, yolumuza devam etmemizi sağlar. Tanrı’ya asla “Niye ben?” diye sormayın… Ne olacaksa olacak… O’nun kendine has usulleri vardır… Herşey kendi İyiliği için olur… İnancınızı koruyun.” Arthur Ashe Son söz: Tanrıya her durumda güvenin ve lütfen şükretmeyi sürdürün… Mutluykken;bunu mutsuz olduğunuz zamanların ödülünü size verdiği için yapın… Zorluklarla mücadele ederken; size güçlü olma fırsatını tanıdığı için… Hüzünlüyken; sevincin ne demek olduğunu daha iyi anlayabileceğiniz ve bu şansı elde ettiğinizde artık daha fazla sahip çıkabileceğiniz için şükredin… Yenildiğinizde; size eksiklerinizi görebilme şansını sunduğu için anın onu… Başarılı olduğunduza; bunun emeğinizin ve gayretinizin ödülünü alabilmenize müsade ettiği için olduğunu anımsayın ve şükredin ona… Ve her zaman geçtiğiniziz yolları kat ederken, attığınız her adımda ona sizinle beraber yürüdüğü için açın avuçlarınız. Ve yüreğinizdeki bu şükran hissini o çarptıkça muhafaza edin…

PERDE PİLAVI Mayıs 9, 2007

Posted by heavenlife in Uncategorized.
Tags:
add a comment

perde_pilavi_1.jpgmalzemeler:

  1. iç malzemesi
    • 4 adet tavuk göğsü
    • 1kg pirinç
    • 300g badem
    • 100g dolmalık fıstık
    • 2 yemek kaşığı beş türlü baharat(aktarlarda beş türlü baharat olarak satılıyor)
  2. hamurun malzemesi:
    • 3 yumurta
    • 5 yemek kaşığı yoğurt
    • 125g margarin
    • 1 çay bardağından biraz eksik sıvıyağ
    • 1 paket kabartma tozu
    • tuz
    • aldığı kadar un

hamurun hazırlanması:

1. bütün malzemeyi karıştırıp oldukça yumuşak bir hamur elde edin.

içinin hazırlanması:

1. pilavı diri olacak şekilde pişirin. tavukları haşlayıp küçük parçalra ayırın ve hafif yağda kızartın. bademleri kaynar suda bekletip kabuklarını soyun. sonra yağda kızartın.

2. büyük bir tepsiye pilav, tavuk, badem, dolmalık fıstık ve baharat (tuzu önceden katılmış) konulur. karıştırılarak güzelce harman edilir.

3. önceden hazırlana hamur bir küçük bir de büyük parçaya ayrılır. büyük parça merdane ile açılıp perde pilavının yapılacağı (margarinle yağlanmış) tencereyi kaplayacak şekilde yerleştirilir. pilav karışımı içine doldurulur. ayrılan hamur parçası merdane ile açılıp pilavın üzeri tamamen kaplanır. 1 saat 200C fırında pişirilir. ters çevrilerek servis yapılır.

Piyango çıkanlara ne oldu Mayıs 9, 2007

Posted by heavenlife in Uncategorized.
Tags:
add a comment

Kocasını Boşadı

Yeşim Akyol: 2003’te 2 trilyon çıktı. Kavga etmeye başladığı 8 yıllık eşiyle boşandı. Kocası “Para çıkınca beni boşadı” diye suçladı.

Korku Eve Kapattı

Salih Bahtiyar: 1985 ve 1997’de iki büyük ikramiye kazandı. Bahtiyar’ın huzuru kaçtı, “Mafya beni bulacak” diye bunalıma girip, eve kapandı.

Memurluğu Gitti

Ayhan Yalçınkaya: 1995’te zengin oldu. Memurluğu bıraktı. İşyerleri elinden gidince “Memurluğa geri dönmek istiyorum” dedi.

Mezarı Açıldı

Salih Gümüşçay: Salih Dede. 1989’da 5 milyar kazandı. 1 yıl sonra öldü. Tek başınaydı, yüzlerce akrabası çıktı. DNA testi için mezarı açıldı.

Oğlu Tarafından Bıçaklandı

Necmi Yıldırım: 2004’te 10 trilyonun dörtte birini kazandı. İkramiye yüzünden kavga çıkaran oğlu, bıçakla Yıldırım’ı boğazından yaraladı.

Milli Piyango’nun yılbaşı çekilişinde büyük ikramiyeyi tutturup, yeni yıla zengin olarak girmek… Her çekiliş öncesi, büyük ikramiyeyle kaç lüks araba, boğazda kaç ev alınabileceğine dair haberler yapılır… Çekilişten sonra da gazeteler, televizyonlar bir telaş yeni yılın talihlilerini aramaya koyulur.

Amortiyle yetinmek zorunda kalanlarsa gıpta eder, “Ah ben olacaktım ki onun yerinde” diyerek. Ancak sanılanın aksine ikramiyeyi tutturanların hayatları her zaman çok da güllük gülistanlık olmuyor. Kimisi büyük hayal kırıklıkları yaşadı, kimisi eski kıt kanaat geçindiği günleri bile özler hale geldi. Para yüzünden ailesi dağılan da oldu, oğlu tarafından bıçaklanan da…